[vc_row][vc_column][vc_column_text]
Yaz okulunda yaşam nasıldır?
Almaya, katılmaya, öğrenmeye, eğlenmeye hazır öğrenci için yaz okulunda yaşam için geçen zaman süper bir deneyimdir.
Kendisinin yaz okulu veya kamp deneyimi olmayan velilerimizin en çok merak ettiği şeylerden biri çocuklarının yaz okulunda nasıl zaman geçireceğidir, canları isterse aktiviteye girmeyip okuldan kaçabilirler mi (kaçılan okullar vardır, bizimkinde bi yere gidemezler :)) , İngilizce seviyesi nasıl tespit edilir, ya doğru tespit edilmezse ne olur, harçlığını nasıl koruyacak, çocuk hastalanırsa neler yapılır, yaz okulunda çamaşır yıkama işi nasıldır vs. Bunlar bana bir telefon görüşmesinde veya kahve molasında sorulan soruların en önemlileri ve belki sadece yüzde 5 kadarı. Ama tabii yaz okulunda yaşam konusunu anlatmaya da bir yerden başlamak lazım.
Haydi hep birlikte dersimiz Kamp 101!
Hemen buraya ufak bir parantez açalım, burada anlattıklarımın çoğu genel olarak yurtdışındaki yaz okulu ve kamplarda temel prensipler olmakla birlikte uygulamada, özende, dikkatte ve kalitede farklılıklar hayatın her alanında olduğu gibi kaçınılmazdır. Ben sizlerle bizim yaz okulunda yaşam konusunda yaz okullarımızdaki deneyimlerimi paylaşıyorum.
Çocukların bir günü nasıl geçer?
Sabah erkenden kalkıp kahvaltı ederler. Ardından İngilizce dersleri gelir, bu farklı okullarda farklı sistemlerle uygulanır ama genelde sabahtan ve yarım gün şeklindedir. Ardından öğlen yemeği ve aktiviteler gelir. Bizim okullarımızda öğrencilerin ‘ben bu öğleden sonra hiç birşey yapmak istemiyorum, gidip uyuyacak ya da köşede oturacağım.’ deme şansı (bence şanssızlığı) bulunmuyor.
Her öğrencimiz, diğer öğrencilerle kaynaşmasını, İngilizceyi pratik etmesini sağlayan bir aktivite yapmak zorunda. Üstelik Moira’da bunu her gün 6-7 seçeneğin içinden kendisi seçiyor, futbol ve müzik kamplarımızda program zaten baştan belli.
Akşam yemeğinden sonra bütün öğrencilerin birlikte katıldığı bir akşam aktivitesi düzenlenir. Bahçede barbekü partisinden öğrenci diskosuna, açık havada düzenlenen yarışmalardan yetenek gecelerine kadar çok çeşitli ve yaratıcı alternatifler sunulur. Bizde buna da katılmak zorunlu. Evet her çocuğumuza sahnede piyano çaldırmıyor ya da istemiyorsa drama yaptırmıyoruz ama dünyanın her tarafından gelen öğrencilerle bir arada bu deneyimi yaşamak, gözlemlemek, parçası olmak esas. Akşam aktivitesinden sonra da yatakhanelerimize dönüyoruz. Moira’da akşamları hot chocolate saatimiz var. 🙂
Ya çocuğumun canı aktiviteye gitmek yerine okuldan çıkmak gezmek isterse
Bizim okullarımızda, hele de grup lideri olarak bizler yanlarındayken bir yere gidemez. Bu konuda fazla söze gerek yok diye düşünüyorum.
İngilizce seviyesi doğru tespit edilir mi?
Öğrencilerimiz ilk gün İngilizce bir sınav olurlar. Sınavı ciddiye alarak yaparlarsa seviyeleri gayet doğru tesbit edilir. ‘Aman bütün sene okulda İngilizce gördüm, burada bari zorlanmayayım, kolay bir sınıf olsun.’ diye sınavı hakkıyla yapmaz ya da cevapları kafadan atarlarsa tabii ki seviyeleri doğru tespit edilemeyebilir.
Bazen de özellikle İngilizce hazırlık sınıflarından gelen öğrencilerde güzel bi gramer altyapısı olmakla birlikte sözlü sınavda tutuk olup kendilerini ifade edemedikleri için ilk hafta seviyesi tam oturmayan öğrenciler olabilir. İlk hafta konuşamayan ama açılınca ikinci hafta bir bazen iki sınıf birden yükselen öğrencilerimiz oluyor. Bu konuda temel kuralımız, ellerinden gelenin en iyisini yapmaları. Okuldaki tüm öğretmenler, İngilizce Bölüm Başkanı ve bizler sürekli takipteyiz.
Çocuğum aç kalır mı?
Çok yemek seçiyorsa, kendi okulunda da yıl boyu kantinden besleniyor, herşeyi yemiyor, bu konuda şikayet ediyorsa, evde bu yüzden ona özel yemekler pişiyorsa aç kalmak için elinden gelen çabayı gösterir. Bu öğrenciler sık sık tabağına sadece kızarmış patates ve ketçap aldığı için tarafımdan zorla tekrar yemek sırasına sokulurlar, hiç merak etmeyin.
Çocuklar yaz okullarında yaşam çerçevesinde yemekler az yetersiz veya çeşit az olduğu için değil, salata ve meyve yeme alışkanlıkları olmadığı için, normalde çok tek çeşit beslendikleri için, yemekler konusunda çok önyargılı oldukları için aç kalırlar.
Ve hayır hemen söylüyorum, özellikle İngiltere’de okullarda kantin yok. Yani bizdeki gibi aile yemek parasını sene başında ödemiş olmasına rağmen yemekleri beğenmediğini söyleyerek kantine gitme şansı yok. Sandviç, döner, hamburger alabileceği bir yer yok. Bir ergen annesi, 25 senelik kampçı ve öğretmen olarak ben naçizane bunun muhteşem bir şey olduğunu düşünüyorum. Yemek bir eğitimdir, tanımaya gittiğimiz kültürü deneyimlemek için bulunmaz bir fırsattır.
Yemeklerde neler var?
Genelde uluslararası bir mutfak var, çocuklara hitap eden şeyler sunuluyor. Her okulumuzda geniş ve çok çeşitli seçenekleri olan bir salata bar var. (Çocuklarla benim en çok kavga ettiğimiz nokta :)) Üç öğün en az iki üç çeşit meyve var. Öğlen ve akşamları et-tavuk-balık en az iki çeşit, yanında pilav (Türk pilavı değil!!), spagetti, püre, patates kızartması, börek var. Ayrıca yanında haşlanmış sebze, kızarmış mantar gibi seçenekler de oluyor. Bir de üstüne tatlı, pasta, dondurma en az bir çeşit var.
Peki çocuklar bu kadar seçeneğe rağmen neden yemek seçiyorlar? Çünkü evdeki damak tatlarını arıyorlar. Çünkü mutfak her ne kadar enternasyonel olsa da tabii ki bunu gidilen ülkenin kültür ve alışkanlıklarından bağımsız düşünemeyiz. Kullandıkları soslar bizden farklı, pişirme şekilleri farklı (döndüğümüzde size İngiliz pilavı iki minik hile ile nasıl Türk pilavı haline getirilir anlatacaklar :)). Bizler bu yemek işinin eğitimin bir parçası olduğunu onlara her fırsatta anlatmaya çalışıyoruz.
Harçlığını kendisi koruyamaz, kim saklayacak?
Okul saklayacak. Yatılı yaz okullarının iyi ve tecrübeli olanları çocukların harçlıklarını kaç yaşında olursa olsunlar kendi üzerlerinde bırakmazlar. Bizim okullarımızda harçlık saatinde öğrenci imza karşılığı harçlığını gidip okul idaresinden alır. Öyle canının istediği miktarı da çekemez.
Gezi günleri biraz daha fazla harçlık alabilirler, o durumda da öğrencinin yaşını (ergenleri de rencide etmemeye özen göstermeliyiz diye düşünüyorum) ve çektiği miktarı göz önüne alarak birlikte bir karar veririz. 12 yaş altı için altın kuralımız ‘gezilerde harçlık grup liderinde durur.’
Çamaşır yıkama işi nasıl olacak, kendisi mi yıkayacak?
Yurtdışı yaz okulunda yaşam tahmin edildiği kadar zor değil.Okullarımızda çamaşır günleri var, yatakhanede her katın kocaman çamaşır sepetleri ve bir asılı bir program. Öğrenciler, tabii ki isterlerse, kirlilerini verebilir, ücretsiz yıkatabilirler. Karışmaması için vaktiniz, beceriniz ama en önemlisi sabrınız varsa iç çamaşırlarına isimlerini veya baş harflerini nakış yapabilir, ya da benim gibi vakitsiz bir anne iseniz çıkmayan kalemlerle yazabilirsiniz.
Bir sonraki yazıda tabii ki bu soruların devamı var. Sizin de merak ettiğiniz, yurtdışında çocuğunuzun karşılaşacağını düşündüğünüz durumlar ile ilgili sorularınız varsa lütfen bizimle paylaşın.
En kısa zamanda görüşmek üzere,
Emra Kesim[/vc_column_text][/vc_column][/vc_row]